Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz bir dizi ziyarette bulunmak üzere Trabzon’a geldi.
Yılmaz ilk olarak Trabzon Valiliğini ziyaret etti. Yılmaz, ardından Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni de ziyaret ederek, oradan da AK Parti Trabzon İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Devlet Su İşleri (DSİ) toplantı salonunda düzenlenen ‘Trabzon İş Dünyası Toplantısı’na katılan Başkan Yardımcısı Yılmaz, toplantı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Burada konuşan Yılmaz, Fas’ta meydana gelen depreme ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Sayın Bakanımız, İçişleri Bakanımız ve Fas makamlarına bağlı diğer yetkililer, ilk günden itibaren Fas makamlarıyla temas halinde olmuştur. Olay anında Türkiye Cumhuriyeti olarak her türlü desteği vereceğimizi belirttiler. AFAD kesindir. “Çadır, gıda, arama kurtarma olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu bize bildirdiler. takım” dedi.
’21 YILDA 3,5 TRİLYON DOLARLIK YATIRIMLA ÜLKEMİZE GETİRDİK’
Ülkemizin her karışında barış ve inanç iklimini yaşatma anlayışıyla terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini belirten Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimiz için her zaman büyük hayaller kurduk. Ama hiçbir zaman milletimize hayal satmadık. Her zaman gerçekçi program ve projeler uyguladık. Yatırımlar yaptık. Son 20 yılda 21 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırımla ülkemizi buluşturduk. 21 yıldır gerçekçi politika, çalışma ve hizmet politikası izledik. Ülkemizin asırlık eksiklerini tamamlamaya çalışıyoruz. Halkımızın Cumhuriyetimizin 100. yılına daha büyük umutlarla, daha büyük hedeflerle girmesi için çalışmaya devam ediyoruz.
‘TÜRKİYE DÜNYANIN 2 PUAN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME PERFORMANSI GÖSTERİYOR’
Zor bir dönemden geçtiğimizi belirten Yılmaz, “Dünya salgının etkilerini hâlâ tam anlamıyla atlatmış değil. Son 20 yıllık döneme baktığınızda Türkiye ekonomisi son 20 yılda ortalama yüzde 5,5 büyüme oranı yakaladı. Dünya ekonomisi yüzde 3,6 civarında büyüme kaydetti. Yani Türkiye son 20 yılda dünyanın aşağı yukarı 2 puan üzerinde bir büyüme performansı sergiledi. Bir yıl için bunun çok değerli olmadığını söyleyebilirsiniz. Ancak bunu başaran bir ülkenin 20 yıllık ortalamada dünyadaki konumunu nereye taşıdığını da hesaplayabilirsiniz. Dünyada son yıllarda sadece büyümede bir yavaşlama var. Bu yıl dünyada yüzde 3 civarında bir büyüme bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda da aynısı olacak. Yani dünya büyümesi ortalama 3,6’dan 3’e düştü. Dünya ticareti de aynı şekilde çok daha hızlı gelişir. Ancak son yıllardaki büyümenin bile bu yılın altına düşmesi bekleniyor. “Bu yıl dünya ticaretinde yüzde 2 civarında artış beklentisi var” dedi.
‘MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇEMİZDEN DEPREM İÇİN AYIRDIĞIMIZ KAYNAK 762 MİLYAR TÜRK LİRASI’
6 Şubat depremlerini hatırlatan Yılmaz, “Bu ölçekte bir deprem, hangi ülke olursa olsun, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkeleri çok önemli derecede etkileyebilecek bir depremdir. İstesek de istemesek de doğal olarak bizi etkiliyor. Bu yıl sadece merkezi yönetim bütçemizden depreme ayırdığımız kaynak 762 milyar lira. Gelecek yıl bu 1 trilyon lirayı aşacak. Merkezi yönetim bütçemizde deprem harcamaları bulunmaktadır. Burada ne yapıyoruz? Çok şükür acil işimizi bitirdik. Çadır kalmamıştı, acil müdahaleler yapıldı. Ama artık asıl masrafı yapmamız gerekiyor. Kalıcı konutlar yapmamız gerekiyor. Altyapıyı düzeltmemiz lazım. Ekonomik ve sosyal hayatı normalleştirmemiz gerekiyor. Bunların hepsi büyük masraf gerektiren işler” dedi.
‘KİŞİ BAŞINA GELİRİMİZİN 14 BİN 885 DOLARA ULAŞACAĞINI ÖNGÖRÜYORUZ’
Orta vadeli programa ilişkin göstergeleri paylaşan Yılmaz, “Bu yıl 2023, yani orta vadeli programın 3 yılı artı. 2023, 2024, 2025, 2026 yani önümüzdeki üç yıl. Ayrıca bu yılın rakamlarını da güncelliyoruz. Üç yıllık politikalarımızı ve iddialarımızı ortaya koyduk. 2023 yılındaki varsayımımıza göre bu yıl tarihimizde ilk kez 1 trilyon doları aşacağız. Hatta şu anda bile geriye dönük 12 aylık hesaplama yaptığımızda 1 trilyon doları aştık. Bu Türkiye için bir ilkti. Satın alma gücü paritesi ile dünyanın 11. büyük ekonomisiyiz. Bu yeni rakamla 1 trilyon doları aşan nominal dolar büyüklüğüyle 17’nci büyük ekonomi konumundayız. Nominal dolar cinsinden. Sadece son 20 yılı söyledim. Dünya yüzde 5,5 büyürken biz yüzde 3,6 büyüdük. Önümüzdeki 3 yılda yine ortalama 4,5 büyüme bekliyoruz. 2026 yılına kadar 1,3 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklüğe ulaşacağımızı iddia ediyoruz. “Kişi başına düşen gelirimizin 14 bin 885 dolara ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.
‘LÜTFEN DERE YATAĞINDA İNŞAAT GİTMEMELİYİZ’
Bölgedeki afetlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Afet sonrasında yaptıklarınız elbette değerli ama en değerlisi afet yaşanmadan önce riskleri görmek ve riskleri azaltan projeler yapmaktır. Bir yerde deprem riski var, bir yerde sel tehlikesi var, bir yerde heyelan riski var, bir yerde yangın riski var. Bu riskleri öngörmek ve risk azaltıcı önlemleri almak çok önemlidir. Bu anlamda Karadenizli kardeşlerimize hep birlikte bir davet yapalım. Lütfen dere yataklarında inşaata gitmeyelim” dedi.
‘AİLE VE GENÇLİK BANKASINI KURACAĞIZ’
Yılmaz, seçim vaatleri arasında yer alan Aile ve Gençlik Bankası’na ait. “Karadeniz’de yeni gaz ve petrol arama fırsatları var. Bu konularda değerli ilerlemeler kaydettik. Bu kapsamda bir aile ve gençlik bankası kurmayı hedefliyoruz. Bu bizim seçim vaatlerimizden biriydi. Bu konuyla ilgili çalışmalara başladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda çalışmalara başladık. Net bir aşamaya geldik. Olgunlaştıktan sonra yeni dönemde yasa tasarımızı Meclisimize sunacağız. Aile ve gençlik bankasını kuracağız ve adım adım etkin hale getireceğiz. Doğalgaz, petrol ve madenlerden elde edilen gelirin bir kısmını bu bankaya aktararak yeni evli çiftlere destek olacağız. Gelecekte muhtemelen genç girişimcilere buradan daha fazla destek sağlama fırsatlarını araştıracağız.” şeklinde bir açıklama yaptı.
‘YEŞİL YOL ROTAMIZ OLSUN’
Bölge turizmine değinen Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ama en önemlisi sıradan yeşil rota dediğimiz yayla turizmi. Bu marka bir doğa turizmi rotası, amacımız buydu. Devlet Planlama Teşkilatı’ndayken üzerinde çalıştığımız bir projeydi. Amaç, belli bir rotayı uluslararası bir markaya dönüştürmekti. Denizlerimizde mavi yol denilen rotalar olduğu gibi, Yeşil Yol rotamız da olsun. Uluslararası bir marka olsun. Belli bir uluslararası standarda sahip olmak. Buraya doğayla uyumlu bir yol yapılması gerekiyor. Yaylaların ortasında yöresel malzemeler kullanılmalı, yöresel mimari kullanılmalıdır. Ve bu rota boyunca makul kalitede bir destinasyon yaratın. Yerli turist geldiğinde de, ülkeden ziyaretçi geldiğinde de çok inançlı, konforlu ve kaliteli bir doğa turizmi olsun. Katma maliyeti yüksek turizm olsun. Amaç buydu. Bu yönde pek çok çalışma var. İnfaz edildi. Belli bir noktaya gelindi. İnanıyorum ki önümüzdeki dönemde geçmişin çok iyi değerlendirilip yeniden masaya yatırılarak farklı girişimlerde bulunulabileceğini umuyorum.”
